Hest sûfi an ki şüd safvet taleb

N'ez libâs u sûf u hayyâti vü deb

Sufi saflığı talep eden , kendisini iç kirlerinden arındırandır.

Sof giymek , terzilik etmek veya vakarla ağır ağır yürümek değil...

Hz. Mevlâna Celaleddin-i Rumî (k.s.)

19 Kasım 2008

Azeri atasözleri...

  • Açlık ne yedirtmez, tokluk ne dedirtmez.
  • Aç eşek katırdan tez yürür.
  • Aşığa Bağdat uzak değil.
  • Araz (Aras nehri) her zaman kütük getirmez. Türkiye Türkçesindeki; "Dere her zaman kütük getirmez" (1929 doğumlu M. Baz'dan naklen Said Dağdaş,22.08.02, Denizli-Dodurgalar)"! atasözü ile aynı anlamda... Her zaman ticarette kazanç olmayabilir, bu nedenle ileriye dönük tedbir almak gereklidir anlamında.
  • Arvad adamı vezir de eder rezil de eder.
  • At ölür, itlere bayram olur.
  • Ata evi er evi; er evi zindan evi.
  • Bir kere yükselen bayrak bir daha inmez.
  • Boynuzsuz öküzün ahı boynuzlu öküze kalmaz.
  • Çöreği (ekmeği) çörekçiye ver birini de üstelik.
  • Çıra dibine ışık vermez
  • Dama dama göl olur, dada dada heç olur (Selahaddin Kusekenani-Şarki Azerbaycan-İRAN, 6.6. 1999, Orman Mühendisi'nden naklen Said Dağdaş):“Damlaya damlaya göl olur!" atasözünün Azeri Türkçesindeki karşılığı. "Azar azar kullanmakla biter" anlamında.
  • Dere kenarına ev yaparsan bilesin ki sel malıdır, Kendin yaşlı avrat genç bilesin ki el malıdır.
  • Dünya bir yağlı kuyruktur, yiyebilene aşkolsun.
  • El gücü, sel gücü (Selahaddin Kusekenani, İran, Şarki Azerbaycan Eyaleti, (6 Haziran 1999, Beyşehir): "Bir elin nesi var, iki elin sesi var!" atasözü anlamında. Selahaddin Bey bu ata sözünü “Birlikte bir iş görer, yahşidir. Hatmin, adam muvaffak ola.” şeklinde Azeri Türkçesi ile açıklamıştır (Said Dağdaş).
  • El kızı bulunur, kardeş bulunmaz, Kardeş bulunur Ana Baba bulunmaz.
  • Evvel mescidin içi, sonra eşiği (dışı) (S. Kusekenani, 6.6.1999): Önce kendi menfaatim, sonra başkaları anlamında. Azeri Türkçesinde “eşik” kelimesi Türkiye Türkçesinde olduğu gibi hem kapının eşiği deyiminde olduğu gibi bildiğimiz manada, hem de evin dışarısı anlamında kullanılmaktadır (Said Dağdaş).
  • Geçme namert köprüsünden, qoy götürsün su seni. Yatma tilki gölgesinde qoy yesin aslan seni.
  • Halva halva demekle ağız şirin olmaz.
  • Her zatın tazesi, dostun köhnesi (S.Kusekenani, 6 Haziran 1999)! Herşeyin tazesi, dostun eskisi anlamında.
  • İnsaf dinin yarısıdır (Selahaddin Kusekenani, Tebrizli Orman Mühendisi, 6.6.1999, Antalya, Cevizli’de naklen alınmıştır): Azeri Türkçesinden bir atasözü.
  • İt karı bolsar, yatıp ürür (Eski Doğu Türkistan atasözü, Yaşar Süngü’den naklen, 29.08.2007, Yeni Şafak, s. 5). 22 Temmuz 2007 seçimlerinin sonuçları için kullanılabilir... “Kuvvetten düşen it, yatıp ürür” ya da “Yaşlanan it, yatıp ürür. ” şeklinde Türkiye Türkçesine aktarılabilecek bir atalar sözü. Toplum nezdine itibarı kalmayan, sadece ortalığı velveleye verir anlamında (Said Dağdaş).
  • İti tutarken(köpek alırken) bile esline (soyuna) bak.
  • İt itliğini elden bırakır sümsünmeyini (sümsünmek = başıboş gezinmek) elden bırakmaz.
  • İyiliğe iyilik her kişinin kârı, kötülüğe iyilik er kişinin kârı.
  • Ot kökünün üstünde biter
  • Dünya yansa bir bağ (demet) otu yanmaz.
  • Yaman(kötü) komşu adamı ev sahibi yapar.
  • Yamandır baş ağrısı , Daha yamandır yaman evlat.
  • Yahşi günde yar yahşidir yaman günde yetiş gardaş.
  • Yetim kuzudan koç olmaz.
  • Olümü catan sican pishiyin daşşağını qaşıyar. [(Eceli gelen sıçan kedinin hayalarını kaşır)]

Hiç yorum yok: