Hest sûfi an ki şüd safvet taleb

N'ez libâs u sûf u hayyâti vü deb

Sufi saflığı talep eden , kendisini iç kirlerinden arındırandır.

Sof giymek , terzilik etmek veya vakarla ağır ağır yürümek değil...

Hz. Mevlâna Celaleddin-i Rumî (k.s.)

24 Ocak 2009

Ya Rahman... Ya Rahim...


''Dervişin biri bir padişahın kızından çok etkilenmiş Oda gidip şeyhine durumu anlatmış Şeyhim ben padişahın kızından çok etkilendim ama padişah kızını bana vermez ki şeyhi de ona oğlum sen benim bir dediğimi yap padişah gelip sana bir suru şey verelim diyecek en sonunda kızımı sana vereyim diyecek sende o zaman evet dersin.

Derviş ne yapmam gerekir der.

Şeyhi de git bir mağaraya gir Ya Rahman Ya Rahim de bu isimleri zikret der.

derviş gider mağaranın birinde başlar zikre derken yemek yemeyi azaltır ibadeti çoğaltır zikri de Ya Rahman Ya Rahim olur .

Bir kervan gelir mağaranın yanına , bakar ki dervişin biri dünyadan geçmiş Ya Rahman Ya Rahim der kervan çok etkilenir. Gider padişaha haber verir padişah da gider şeyhe der gel buna bir bakalım kimdir nedir evliyanın biridir galiba onu şehre getirelim der…

Şeyhle mağaraya giderler bakarlar dervişin biri Ya Rahman Ya Rahim der durur padişah dervişim bu zamanda senin gibi bir zatın burada olması bizi çok etkiledi der…

Gel şehre! Sana medrese açalım sana müridler verelim yetiştir sana ev verelim bahçe verelim ne istersen verelim derviş yok der…

Sonunda padişah sana kızımı vereyim der… Derviş durur bir padişaha bakar bir Şeyhine bakar evet demesi beklenirken birden konuşur yok ben kızını da istemem ben AŞKIMI buldum der YA RAHMAN YA RAHİM der...''

Hiç yorum yok: