Hest sûfi an ki şüd safvet taleb

N'ez libâs u sûf u hayyâti vü deb

Sufi saflığı talep eden , kendisini iç kirlerinden arındırandır.

Sof giymek , terzilik etmek veya vakarla ağır ağır yürümek değil...

Hz. Mevlâna Celaleddin-i Rumî (k.s.)

27 Ocak 2009

Hz. MEVLÂNA'dan ÖZLÜ SÖZLER...3




Hangi tohum yere ekildi de bitmedi,


ne diye insan tohumunda böyle bir şüpheye düşüyorsun?





Testi taştan korkar ama o taş çeşme oldu mu,


testiler her an ona gelmeye can atar.




Sus artık yeter! Sır perdelerini pek o kadar yırtma.


Çünkü bize, kırıkları sarıp onarmak, sırları örtmek yaraşır.





Altın aramıyorum, altın olmaya yeteneği olan bakır nerede?





Varlık peteğini ören arıdır. Arıyı vücuda getiren mum ve petek değildir. Arı biziz. Şekil sadece bizim imal ettiğimiz mumdur.





Dünya köpüktür. Allah sıfatlarıysa denize benzer.


Fakat şu cihan köpüğü, denizin arılığına, duruluğuna perdedir.





Sözün içini elde etmek için harf kabuğunu yar.


Saçlar da sevgilinin yüzünü, gözünü örter.





Burnuna sarımsak tıkamışsın, gül kokusu arıyorsun.





Biz, tulumla, küple, testilerle tatmin olmayız.


Bizi çekip ırmağınıza götürün.





Dünyaya demir atmış Karun'u, yer çekti, yuttu.


Ulular ulusu İsa'yı gökyüzü çekti, yüceltti.





Ekmek, beden hapishanesinin mimarıdır.





Gübre olup bostanın gönlüne giren pislik, yok olur gider de pislikten kurtulur, kavunun, karpuzun lezzetini arttırır.





Avlanmak istedik mi uçup gittiğimiz yer Kafdağı'dır.


Akbaba gibi leş avlamayız biz.





Bir köpeğin önüne bir çuval şeker koysan bile,


onun gönlü yine leş peşindedir.
Şekerden ne anlar o?





Allah ile birleşmek demek, senin varlığının O'nunla birleşmesi demek değildir. Senin yok olmandır.





Küfürle iman, yumurtanın akıyla sarısına benzer.


Onları ayıran bir berzah var, birbirine karışmazlar.





Köpekler gibi kızmayı bırak, arslanların gazabına bak.


Arslanların gazabını görünce de var, bir yaşına girmiş koyun gibi yavaş ol.





Din evinde haset faresi bir delik açar ama


kedinin bir miyavlaması ile ürker kaçar.





Kadınlar, aklı olanlara, gönül sahiplerine pek üstün olurlar.


Cahillere gelince, onlar, kadına üstündür.


Çünkü tabiatlarında hayvanlık vardır. Sevgi ve acımak,
insanlık vasıflarıdır. Hiddet ve şehvet ise hayvanlık vasıfları.





Mümin bir kopuza benzer. Madem ki inanan kişi feryat edip ağlamada
kopuzdur, kopuz kendisine mızrap vuran olmadıkça feryat etmez.





Madem ki, akıl babandır beden de anan, oğulsan babanın yüzüne bak.





Yeryüzü ile dağda aşk olmasaydı, gönüllerinde bir ot bile bitmezdi.





Kuş, kafeste kaldıkça başkasının buyruğu altındadır.


Kafes kırıldı da kuş uçtu mu, nerede ona geçecek buyruklar?





Bal çanağının ağzı kapalı. Sen ise, üstünü, yanını yalayıp duruyorsun. Çanağı yere çal,





İnsana bütün korku içinden gelir fakat insanın aklı daima dışarıdadır.





Dil, anlamlara bir oluktur adeta, fakat nereden sığacak oluğa deniz?





O kadar çok koşmayın, o kadar yorulmayın,


şu yerin altında çırak ne olmuşsa usta da o olmuştur.





Bir lağımın pis kokusunu koklamak,


ruhu kokuşmuş zenginlerle sohbetten yüz misli iyidir.





Sen, yeni bir çocuk doğurmadıkça, kan tatlı süt haline gelmez.





Hırsızlara, kötülere, alçaklara acımak, zayıfları kırıp geçirmektir.





Aşk, davaya benzer. Cefa çekmek de şahide.


Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki.





Tohum yerde gizlenir de, o gizlenmesi bağın,


bahçenin yeşermesine sebep olur.





Yazı yazılırken eli görmeyen kişi,


yazı kalemin oynamasıyla yazılıyor sanır.





Gül solup, gül bahçesi harap olduktan sonra


gülün kokusunu nereden duyabiliriz? Gülsuyundan!





Firavun, yüzbinlerce çocuk öldürttü, aradığıysa evinin içindeydi.





Geminin içindeki su, gemiyi batırır.


Geminin altındaki suysa, gemiye arka olur.





Aynanın berraklığını yüzüne karşı söylersen, ayna hemen buğulanır,


seni göstermez olur.





Eşek, suyun kadrini bilseydi, ayak yerine baş koyardı ırmağa.





Aklın deveciye benzer, sense devesin.


Aklın seni ram eder, ister istemez dilediği yere çeker götürür.





Eğer parça buçukta bütünle beraberdir, ondan ayrılmaz diyorsan,


diken ye, diken de gülle beraberdir.





Gümüşün dışı aktır, berraktır ama onun yüzünden el de kararır, elbise de.





Ateşin kıvılcımlarıyla al al bir yüzü vardır.


Ama yaptığı kötü işe bak, karanlığı seyret.





Yoksul, cömertliğin aynasıdır.





Peygamberler insanları Allah'a ulaştırmak için gelmişlerdir.


İnsanların hepsi bir bedense, kulla Allah birleşmişse


kimi kime ulaştıracaklar?





Sabır, genişliğin anahtarıdır.





Gündüz gibi ışıyıp durmayı istiyorsan, geceye benzeyen varlığını yaka dur.





Ana karnındaki çocuğa doğmak, dünyadan göçmektir.





Terazide arpa altınla yoldaş olur ama bu,


arpanın da altın gibi değerli olmasından değildir.





Koruktaki su ekşidir ama koruk üzüm olunca tatlılaşır, güzelleşir.


Derken küpte yine acır, haram olur fakat sirke olunca ne güzel katıktır.





Ay, yıldızlardan utanır ama yine de cömertliği yüzünden


yıldızların arasında bulunur.





İnanan, inananın aynasıdır.





Sen şekillerde kalırsan puta tapıyorsun demektir.


Her şeyin şeklini bırak, manasına bak.





Rengi kara bile olsa, bir kişi seninle aynı maksadı güdüyorsa,


ona ak de, senin rengindedir.





Hacca gideceksen, bir hac yoldaşı ara.


İster Hint'li olsun, ister Türk, ister Arap.


Şekline, rengine bakma, maksadı ne, ona bak.





Yokluk, varlığın aynasıdır.





Arslanın boynunda zincir bile olsa, bütün zincir yapanlara beydir arslan.





Zıddı meydana çıkaran, onun zıddı olan şeydir. Bal, sirkeyle belirir.





Kasırga pek çok ağaçlar yıkar fakat yeşermiş bir ota ihsanlarda bulunur.





Dostların ziyaretine eli boş gelmek, değirmene buğdaysız gitmektir.





Herkes güneşi görebilseydi,


güneşin ışıklarına delalet eden yıldızlara ne ihtiyaç vardı?

Hiç yorum yok: